14 Kasım 2013 Perşembe

Senden Önce Ben...



Renkli elbiseler, çizgili çoraplar gibi kendi tarzında değişik  giyimeyi seven Lou; ailesiyle beraber oturmakta, küçük hayatından memnun görünmektedir. Çalıştığı kafeterya kapanınca acil iş bulmak zorunda kalır ve 35 yaşındaki felçli Willl'e bakıcılık yapmayı kabul eder.
Bir zamanlar karizmatik ve adrenalin düşkünü bir iş adamı olan Will, geçirdiği trafik kazasından sonra felç geçirerek tekerlekli sandalyeye mahkum kalmış ve hayattaki tüm umudunu yitirmiştir. Sadece el parmakları dışında başından aşağısını hissedemeyen ve hareket ettiremeyen Will için tek kurtuluş kendisini öldürmektir.
Lou ile Will ilk başlarda pek anlaşamazlar ve sürekli birbirleri ile uğraşırlar. Fakat zamanla bu arkadaşlığa dönüşmeye başlar ve birbirlerini daha iyi anlarlar. Görmüş geçirmiş Will ile basit ve neşeli Lou; arkadaş olurlar. Will,  Lou’nun hayatının amacını bulmasına takmış durumdadır. Klasik müzik konserine gitmeye teşvik eder, okumadığı kitapları okumasını ve üniversiteye devam etmesi için yönlendirerek Lou’ya sürekli yeni şeyler denettirir.
Lou, Will'e gülme sebebi vermektedir. Will ise Lou'ya hayatını değiştirme azmi kazandıracaktır.
Fakat Lou acı bir gerçeğe kulak misafiri olur. Will hayatına son vermek istemektedir ve son intihar girişiminden sonra ailesi ile anlaşma yapmıştır. Altı ay kendini öldürmeye teşebbüs etmeyecek fakat sonrasında İsviçre’ye gidip yasal olarak hayatına son verilecektir. 
Lou bunu öğrenince işi bırakmak ister. Fakat Will ilk defa biri ile bu kadar yakınlaşmıştır ve ailesi Lou’dan kalmasını ister. Bunun üzerine Lou Will’in ailesi ile bir anlaşma yapar. Lou Will’e yeniden hayatı sevdirmeye kararlıdır ve ailesi bunun için ona tüm imkanları sağlayacaktır. Ailesinin önünde Will’in fikrini değiştirmeleri için altı ay vardır. Ailesi Lou’nun isteğini kabul eder ve Lou çalışmalarına başlar. 
Kütüphaneye gider saatlerce araştırma yapar. İnternetten bu tür hastalarla sohbet ederek  ne yaılabilir konusunda fikir almaya çalışır. Klasik müzik konserleri, tiyatro oyunları vs. derken Will’i dışarı çıkarmak için bulduğu her tür etkinliği değerlendirir. Planlar ilk başta pek de istediği gibi gitmez ama zamanla Will’e daha fazla yakınlaşır ve daha güzel vakit geçirirler. Aralarındaki yakınlaşma git gide artar ve sonunda birbirlerine aşık olduklarını anlarlar
 Lou’nun son planına  birkaç haftası kalır ve bu onun son şansıdır. O, Will ve Will’in tıbbi bakımlarını yapan bir bakıcısı Nathan birlikte tatile giderler. Tatilde Will,  Lou’nun eğlendiğini gördüğü için daha çok eğlenir. Lu, tatillerinin son gecesinde  kendini tutamaz ve aşkını itiraf eder. Dahası herşeyi bildiğini ve Will’in onunla birlikte hayatı paylaşmasını ister. Will’se onu reddediyor. Çünkü bu onun hayatı değil. Bu şekilde yaşayamaz. Louisa ve ailesi ne yaparsa yapsın Will kararını değiştirmeye niyetli değil.
Lou çok sinirlenir, uçakta bile Will’le hiç konuşmaz. Havaalanında Will’in ailesine acı gerçeği söyler ve gider.
Will’in ailesi Lou'ya  bir mesaj bırakır ve İsviçre’ye gelmesini isterler. Lou kriz geçiriyor ama bu isteği kabul etmek  ve onun yanında olması gerektiğini düşünür ve ablasının yardımıyla evden kaçarak yola çıkar.  Lou’nun Will’in yanına gidişi, hastane yatağında birlikte yattıkları halleri ve vedalaşmaları. Will Traynor’ın mutlu sonu, Louisa Clark’ın hayatının en acı anı oluyor.
Kitabın sonunda Lou, Paris’te. Will’in istediği gibi. Sadece talimatları takip ediyor ve Will’in ona bıraktığı küçük bir miktar parayla o ne isterse onu yapıyor. 
Kitap Will’in Lou'ya yazdığı mektupla bitiyor ve gözyaşlarınızı tutamıyorsunuz...


1 yorum:

RuYaYLa dedi ki...

Okunası , Sevilesi ,Öpülesi , Bağrına basılası , baş ucu kitabı....