İnsanı bir anda gördüğü beklemediği herhangi bir şey bir anda darmadağın edebilirmi.. Ediyormuş demekki tecrübeyle sabit..
Nutkum tutuldu derler ya aynen öyle....
Bir zamanlar çok sevdiği sandığın insanı unutmak için zamana bıraksanda...
Zaman sadece yaraları sarıyomuş..
Yıllar sonra ilk defa bu kadar sarsıldığımı ve enterasınki ilk defa bu kadar rahatladığımı hissettim...
Aşkın yasındayken bile içimde hala ölmeyen birşeyler bırakabilmişim demekki...
Yaptığın hamleyle son deminide vurdun yüreğime, artık içimde sana ait bişey kalmadı...
Ait olmadığın bu yüreğe sahipte olamadın..Hiç kimse senin kadar sevilmedi bu yürekte bu kadar uzun...Yüreğim seni çok sevmişti..
Kimbilir kaç yıl geçti kaç sene oldu unutmadım, unutamadım, affedemedim derken şimdi git, yüreğim vazgeçti senden, kovdu seni...
Sen benim ilk göz ağrım ilk yanılışım
sen benim aldanışım aşkta yanlışım
Bu gidiş ayrılıktan daha bi zor geldi....
Bu gizli sessiz veda inan çok koydu...
Sevdanın da aşkın da en koyusunu da en mateminide yaşadım sende...Yüreğimin derinliklerinde tek sen vardın... Senle dolu olan yere yıllardır kimseyi koyamamıştım.. Ne kadar uzun zaman geçmişti oysa...
Oysa seninle yola çıkıp başladığımızda neredeydik, bitirdiğimizde nereye geldik...
Daha ilk günden belliydi.. demiştim sana bizim seninle sonumuz yok.. gülmüştün bana.... Hislerim beni her zaman olduğu gibi yanıltmamıştı...
Yaşadıklarıma bakınca nelerin savaşını vermiştik beraber.. Neleri göze almış, karşımıza kimleri almış, uğruna nelerden vazgeçmiştik..... Seni bir rahat bırakmayan eski sevgilin, sonra sevgililerin..ihanetin.. yalanların..kıskançlığın..saçmalıkların...kaçmaların...o sağlam kurduğunu sandığın inşaatın temel taşlarını. bir gün geldi yerlerinden oynatmaya başladın.. İlşki ilk sarsıcı depremlerine yaşamaya başlamıştı başlamasına ama sonrası bi muammaya dönmüştü...
Güvenmiştim sana... Gözümün içine baka baka en kötü yalanlarını bile söylediğinde,yapmaz dediğim şeyleri yapmaya başladığında bile inanmıştım sana...Çünkü her seferinde beni ikna etmenin bi yolunu bulmuştun...
Uzun bir hasret ve bekleyiş döneminide kavgayla, kıskançlıkla, tüm zorluğa rağmen atlattığımızı sanmıştık.. Ama bu dönem bizden bi çok şeyi almış götürmüştü.. Beni yaralarken seni çok değiştirmişti.. Geldiğinde seni tanımakta güçlük çekmeye başlamıştım..
Sonra senin doğum günündü.. Sana süpriz yapmak istedim.. İş yerinden izin almam imkansızken ben almıştım..
Nerden bilebilirdim o zamanlar bunu kabusa çevireceğini..
Bi sabah beni aradın..Huzursuzluğun telefonada yansımıştı... Herşeyi bitiren o lanet olası telefon görüşmesi iyi geçmedi...
Geride bırakılan 3 yılın özeti olmuştu senin bu son sözlerin... Ben ayrılık kararı aldım..Ayrıldım senden..
Yağmurlu bir gündü.. dışarıya çıktım hiç yürümediğim kadar uzun yürüyüşler yaptım... Yağmur hem beni hem yüreğimi ıslattı..
Hazmedemediğim, kabullenemediğim o kadar çok şey bırakmıştınki geride... Kendimi bi anda enkazın altında buldum.. Derin yaralar açtın hem hayatımda hem de yüreğimde... Tedavisi mümkün olmayan bi hastalık gibiydin, kurtulmak için çabaladıkça boğuluyordum..
Sonra kendimden ve senden kaçabildiğim kadar kaçmaya çalıştım.. Nereye gitsem senide götürüyordum...
Hayat bizi savururken ben hep bıraktığın yerdeydim aslında.
Öperek uyandırdım her sabah ayrılığı... Yalnızlığım ve ben seni çok bekledik...
Çok uzun bi süre bekledim seni. gözlerim yollara hasretle takılı kaldı...Biliyorum gelmedin oysa gelmeyecektinde..
Bense 'bekledimde gelmedin, hiç mi beni sevmedin' şarkısını söyleyip, kendimle dalga geçerdim....
Ne sevmesini bildin
Ne de gelmesini
Yıllar sonra şu yaptığına bakıyorumda, artık 'gitmesini' öğrenmişsin..
İşgal ettiğin yüreğim ihtilalde artık..Yas denen acı bitti sonunda...İçimde ölen biriydin dün cenazeni defnettik..
Şimdi toprağın altında artık rahat uyuyabilirsin...
Vedaları sevmem bilirsin.. Hayatımda gördüğüm en 'HOŞÇAKAL' sın....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder