31 Mart 2012 Cumartesi

Gittiğin Yoldan Gelmeni Diliyorum..

Çoktan mı seçtik bu hayatı? Hiç sanmıyorum!
Şıkların çoğunu elemiştik ta en başından!

“Neden soruyorsun? Nereye gideyim?
İki yol var demiştin, hangisini seçeyim?”

Düşünsene hep iki şık üzerine kurulu bir düzende debelenip duruyoruz.
Yalnızca a) ya da b)!
Çoktan seçemiyoruz, seçemeyiz de zaten. Kararsızlık var serde.
Üçüncü bir şık bulan olmuş mudur? Diğer ikiyi, üçüncü bir şık uğruna geride bırakabilmiş midir herhangi biri? Ya da en azından aklından geçirebilmiş midir?
Sadece bir şeyden vazgeçmek bile bu kadar zorken, iki seçeneği birden gözden çıkarmaya cesaret eden olamamıştır bence.

“Korkma bebeğim, hepsinin sonu aynı.
Çok yukarılarda biriymiş, bunları yaptı.”

Şimdi sıra sende bebeğim…
En başa dönelim,
İkinci olsan yoktun. Birinci oldun doğdun.

“Gözyaşları bebeğim, hepsinin sonu aynı.
Birinin eksiği, birinin fazlası.”

Bebektin…
a) Konuşacaktın b) Ağlayacaktın; ağlamayı işaretledin.
Büyüdün sonra…
Başkaları ağlarken konuşmayı seçtin, onları teselli etmeyi sen istedin.
Bazen başkaları konuştu, hem de o kadar ağır konuştular ki; sen ağladın.

Bir dostun oldu ve yine yanında getirdi iki şık.
Ya güvendin, ya güvenmedin. Ortasını bulabildin mi hiç?
c) Hepsi! Diyebildin mi?

O kadar çok şey vardı ki adının şahit olarak yazılabileceği.
Ama sen yalnızca seçtiysen gördün, görmeyi seçtiklerini.
Ya da kafanı bile çeviremedin bakmak istemediklerine.

“Neden soruyorsun? Nereye gidiyorum?
İki yol var demiştin, birinden gidiyorum.”

Bir adam çıktı sonra karşına. Sordular sana -“Onu sevdin mi?”
a) Sevdim b) Sevmedim. Üçüncü bir şık oldu mu? -Asla!

Aşklar yaşadın. Ya gittin ya kaldın bu defa. Bazen bittin! Bazen dirildin!
Neyi yaşadıysan, sen seçtin! Çoktan değil ama…

Sustun, bir daha konuşmayacak gibi…
Durdun öylece, kılın kıpırdamadan.
Bekledin hiç gelmeyecek olanı!

“Birdenbire boşalan yolların ortasındayım.
Hedefler hep çok çok kolay olmuştu.”

Gittin, kalman için yalvaranlar varken. Sevdin yine o en sevilmemesi gerekeni, nefret etmek yerine.
Bu durumlar hep içine düştüklerindi, ama asla payına düşen olmadı!
Tercih ettiğindi tüm bu yaşananlar.
Bunları yaşamak zorunda değildin. Hepsini sen seçtin!
Biliyorsun…

Yalnızlığı seçtiğinde aşık olamadın kimselere…
Aşk’ı yaşarken de bir saniye yalnız kalmak gelemedi bir türlü aklına.
Gülmeyi seçtiğinde kim üzebildi seni?
Kim yaralayabildi? Sen güçlüyüm dediğinde!
Gitmek istediğinde durdurabildiler mi seni?

Söyleyeceklerin vardı hep. Ya sustun, bıçak açmadı ağzını.
Ya da avazın çıktığı kadar bağırdın.
Üçüncü bir seçenek yoktu. Yarım yamalak olmadı hiçbir cümlen.
Kesik kesik fısıldamadın hiçbir şeyi. Ya sustun, ya da haykırdın!

“Nereye... Nereye... Nereye gideyim?”

Şimdi dur ve düşün!
İki şık var önünde. Seçimi çok basit!
Neyi yaşamak istiyorsun?
İyiyi mi ? Kötüyü mü?
Acı mı istiyorsun, neşe yerine? - O zaman kıvran dur!
Ya da bırak kahkahalarının yankısından kaçsın onlar!

“Korkma bebeğim ,hepsinin sonu aynı.
Çok yukarılarda biriymiş, beni aldı.”

Yeter! Sen seç, ben gidiyorum.
İki yol var demiştim, gittiğim yoldan gelmeni diliyorum...

B - Şıkkı yalnızlıksa,

A - Şık' diyelim; OLABİLİRİM!

Cihan Hatipoğlu

Hiç yorum yok: